Ertuğrul Özkök: Yazın son anketinin en çarpıcı sonucu, Türkiye’nin “yeni normali” işte bu rakam…

“`html

Türkiye’de Siyasi Gelişmeler: Son Anket Sonuçları

Türkiye’deki kamuoyu araştırma kuruluşları, geleneksel olarak ağustos aylarında anket sevk etmemektedirler. Bu sebeple, yaz sezonunun son anketi, temmuz ayındaki araştırma sonuçları ile sınırlı kalmaktadır.

Yakından takip ettiğim araştırma şirketlerinden biri olan PANAROMA’nın temmuz ayı anket çalışması sona erdi ve sonuçlar dün abonelerine ulaştırıldı.

Bu Ay CHP 1,5 Puan Önde

Anketin detaylarına girmeyeceğim ama, herkesin ilgisini çeken sonuçla başlayalım. Aynı kuruluşun haziran ayındaki anketinde CHP ve AKP başabaş bulunuyordu; hatta AKP, bir nebze önde gibi görünüyordu. Ancak bu ayki verilere göre CHP, 1,5 puanlık bir farkla öne geçti.

Dün, şirketin genel müdürü Osman Sert ile görüştüm ve anket sonuçlarını nasıl değerlendirdiğini merak ettim.

Türkiye’nin Yeni Normali Bu

İlginç bir analiz sundu: “Temmuz ayı anketinin çarpıcı bulgusu, Türkiye’nin yeni normleri artık burada şekillendi.”

Şu an için Türkiye siyasetinin genel görünümü, iki büyük parti etrafında dönüyor: CHP ve AKP. Bugünkü verilerde CHP, yüzde 30 seviyesine sağlam bir yerleşim sağlarken, AKP de yüzde 28 bandında güçlü bir tutum sergiliyor.

CHP, bu konumunu sağlamlaştırmış mı?

CHP, 31 Mart Başarısını Pekiştirdi Ama…

Osman Sert, “CHP, 31 Mart seçimindeki başarısını sürdürdü.” diyerek şunları ekledi: “Çünkü o günden bu yana birincilik durumunu koruyor.”

Peki, bu durum ne kadar kalıcı?

“Kararsız seçmen oranı hala yüksek. Kararsızlar arasında geçmişteki AKP destekçileri yüzde 6, CHP destekçileri ise yalnızca yüzde 2 oranında görünüyor. Bu durum, AKP oylarının eski sahiplere mi döneceğini ya da sandığa gitmeyeceklerini belirleyerek ikili sırayı değiştirebilir.”

Görünen o ki, Türkiye’nin yeni normu, artık yüzde 30 civarında konsolide olmuş iki büyük partiden oluşuyor.

AKP’nin Ego Sorunu

Bu gelişmeler, CHP için yukarı yönlü bir ilerleme, AKP için ise geriye doğru bir kayışı işaret ediyor. Artık AKP’nin “Beyaz Türk Partisi” ya da “bir grup azınlık laikçi” yaklaşımlarıyla CHP’ye yaklaşımı geçerliliğini yitirmiş durumda.

23 yıldan beri iktidarda olan AKP için mevcut durum, mütevazı bir ruh hali benimsemenin zamanı geldiğini gösteriyor.

AKP, komisyonda “nitelikli oy” ilkesini kabul ederek bu yeni duruma bir adım atmış durumda. Bu, aslında bir zaaf değil, gerçeklerle yüzleşmek adına bir dönüşüm olarak değerlendirilmeli. Eğer bu kabul edilmeseydi, AKP’nin 21, CHP’nin 10 üyesi olan bir yapıda halkın gerçek sosyolojisini yansıtmayan bir tablo ortaya çıkardı.

Maliye Bakanı Umutlu; Ancak Halk Kötümser

Yaz mevsiminin son anketinde, belirginleşmeye başlayan başka veriler de mevcut. Maliye ve Hazine Bakanı sıklıkla iyimser açıklamalarda bulunsa da, halk arasında bunun yansımaları pek olumlu değil.

Anket sonuçlarına göre halkın yüzde 80’i önümüzdeki süreçte harcama yapmamayı tercih edeceğini belirtmiştir. Ekonomik durumun daha da kötüleşeceği inancı, iyileşeceği inancından çok daha fazla.

Adalet Sorunu İkinci Sırada

Artık kalıcı hale gelen bir başka eğilim ise, “Ülkenin en büyük sorunu nedir?” sorusuna verilen yanıtların değişimi. 19 Mart sonrası, adalet konusunu bir ikinci sıraya taşıyan görüşler artış gösterdi.

Adalete duyulan güvensizlik, Türk toplumunun en çok kaygı duyduğu konular arasında bulunuyor. 19 Mart’taki operasyonlar ve yargı baskıları, bu durumu daha da derinleştiriyor.

Yeni Normalin Getirdiği Gerçeklikler

“Yeni normal” ifadesinin bize tasvir ettiği asıl gerçek ise, bu rejimin sağlıklı işleyemeyeceği yönünde. Bugünlerde güçlendirilmiş bir başkanlık sistemiyle yönetmenin zorluğu giderek artarken, yalnızca yüzde 51 oyla iktidara gelen bir líderin, çok geniş yetkilere sahip olmasının imkânsızlaştığını görüyoruz.

Sonuç olarak; dünya üzerindeki hiçbir ülkede veya rejimlerde bu denli geniş yetkilerle yönetim sağlamak mümkün değil. Ülkenin kararlarının tek bir bireyin insafına bağlı kalması, Türkiye’nin gerçekliğine uymuyor.

Geleceğe Dönük Öngörüler ve Çözüm Yolları

19 Mart itibarıyla, güçlendirilmiş başkanlık sistemi fiilen imkânsız bir süreçte ilerliyor. Hükümeti yürütmenin zorluğu, mevcut yetkilerle bu süreci sürdürebilmeyi imkânsız hale getiriyor.

Bazı kesimlerin bu durumu rejim güçlerinin zirveye yaklaşması şeklinde yorumlaması muhtemel. Ancak bu gözlemler çoğu zaman yanlıştır. Evet, bu rejim “devleti” yönetiyor ama millete yönelik yönetim gücünü kaybetme sürecindedir.

Rejim giderek daha sertleşse bile, bu durum yargıyı zorlamaya devam ettikçe süreci hızlandıracak. AKP şunu unutmamalıdır ki; partinin sürdürülmesinin yolu sertleşmek ve güç kullanmak değil, adaleti geri kazanmak ve demokratikleşme ile mümkündür.

Umarım AKP’nin Türkiye’nin yeni normlarını dikkate alarak süreci sağlıklı bir şekilde yönetir. Cumhurbaşkanı Erdoğan için de en uygun çıkış yolu bu olacaktır.

“`

Related Posts

Malatya’da yaşlı adam evinde ölü bulundu

Malatya’da 89 yaşındaki yaşlı adam yalnız yaşadığı evinde ölü bulundu.

Tsunami neden bu kez yıkıcı olmadı?

Rusya’nın Kamçatka bölgesinde meydana gelen 8,8’lik depremin ardından Pasifik genelinde tsunami nedeniyle tahliye uyarıları verildi. Ancak birçok kişinin korktuğu gibi yıkıcı bir tsunami meydana gelmedi. Mega deprem neden daha fazla tsunami hasarına yol açmadı?

Aç çocukların intikamı: Rekor sayıda ‘evet’ oyu geldi, Kanada da Filistin’i tanıma kararı aldı

ABD Senatosunda İsrail’e silah satışının engellenmesi tasarısına rekor sayıda “evet” oyu geldi.

ABD’de F-35 düştü: Bu yıl 2’nci kaza oldu

ABD Donanması’na ait bir F-35C savaş jetinin Kaliforniya eyaletinde bulunan Lemoore Deniz Hava İstasyonu civarında düştüğü öğrenildi. Pilotun fırlatma koltuğu sayesinde güvenli olarak uçaktan çıktığı belirtildi. Bu yıl ikinci defa F-35 kazası …

Ağrı’da otomobil traktöre çarptı: 2 yaralı

Ağrı’da seyir halindeki otomobilin traktöre çarpması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi yaralandı.

Safiye Soyman’dan Anma Çeşmesi

Safiye Soyman, oğlu Harun Akaröz anısına Burdur’da çeşme açtı. Anma etkinliği coşku ile kutlandı.