Devlet” ve “İslâmî merkez” ya da “merkez” neresi, “çevre” nereye düşer? (2)

“`html

Türkiye’nin Kültürel Krizi: Asimilasyon ve Eliminasyon Süreci

Türkiye, yaklaşık iki yüzyıldır, asimilasyon yani kendine olan güvenin kaybolması ve ardından yok olma, intihara sürüklenme tehlikesi ile karşı karşıya. Bu süreç, ülkenin tarihini şekillendiren değerleri, kültürel yapısını ve ruhunu tehdit eder hale gelmiştir.

Amerikan Muhafazakâr Aydınların Yansımaları

Şerif Mardin’in Amerikalı sosyal teorisyen Edward Shills’ten ilham alarak geliştirdiği “merkez-çevre” kavramını yeniden ele almak gerekir. Ancak bu sefer, gerçek anlamda ve doğru bir şekilde Türkiye’nin dinamiklerine uyarlayarak konuşmalıyız.

Edward Shills, Robert Nisbet ile birlikte Amerikan sosyal teorisinin önemli isimlerindendir. Onlar, Chicago Üniversitesi çevresinde toplanmış ve sosyal teorinin evriminde önemli bir rol oynamışlardır.

Robert Nisbet’in “Sosyolojik Düşünce Geleneği” adlı eserini Türkçeye çevirmiş olmam, bu teorileri tanıtmak adına bir katkı sunmak istendiğinden kaynaklandı. Shills’in, “Tradition” (Gelenek) adıyla bilinen kitabının da Türkçeye kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’deki İslami kesimlerin aydınları ile Batı’nın bu öncü muhafazakâr düşünürleri arasında bir diyalog başlatılması, ülkemizin düşünsel yapısını zenginleştirebilir.

Ancak günümüzde bu muhafazakâr düşünürlerin de etkisi azalmış durumda; Batı’da liberal görüşlerle beraber postmodernizm, radikal akımları besleyerek düşünce merkezini derinden sarsmıştır.

Postmodernizmin Etkileri ve Entellektüel Boşluk

Cassirer, Batı düşüncesinin yaratıcılığının yitirilmesinin sebeplerinden birinin “entelektüel merkez” fikrinin yokluğu olduğunu belirtiyordu. Erken bir dönemde bu kaybı görmek, onun sembolik formlar üzerine yazdığı eserlerin bir sonucuydu. Modernizm ile gelen sanat anlayışları, aslında merkezi düşüncenin sağlam olmadığını gözler önüne seriyor.

Düşüncenin Kalbi: Türkiye’nin Kültürel İhtiyacı

Burada, Türkiye’nin İslami merkezinin yitirilmesi ve bunun kültürel bir intihar sürecini nasıl doğurduğu üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Entelektüel merkez kavramına bakış açımızı gözden geçirmeliyiz.

Edward Shills, toplumun değerlerini, ruhunu ve kültürünü “merkez” olarak tanımlarken, bu temel değerlerin dışındaki oluşumları “çevre” olarak nitelendiriyor. Toplumun ruhu, bu merkezde anlam bulurken, çevre ise marjinal unsurları ifade ediyor.

Şerif Mardin ise Türkiye’deki laik devletin “merkez” olduğunu, İslami çevrelerin ise “çevre” konumunda yer aldığını belirtmiştir. Bu perspektif, Türkiye’deki asimilasyon ve eliminasyon sürecini anlamak açısından önem taşımaktadır.

Kültürel İnkâr Süreci ve İslami Kimlik

Türkiye, Tanzimat dönemi ile birlikte İslami kimliğinden şüphe etmeye başladı. Cumhuriyet ile birlikte ise Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ifade ettiği şekilde “kültürel inkâr” süreci içinde buldu kendini. Radikal Batılılaşma projeleri, toplumun medeniyet köklerini inkar ederken, İslami değerler hızla toplumun her alanından uzaklaştırılıyor.

Günümüzde ise, Nietzsche’nin pasif nihilizm olarak tanımladığı bir durumla karşı karşıyayız; hedonizm, toplumda bir bilinç kaybına yol açıyor ve bu durum, kültürel intiharın eşiğini zorlamaktadır.

Devletin Rolü ve Yeni İdeolojik Yapılar

Bu ülkede yanlış bir söylemle “2500 yıllık devlet tecrübesi var” gibi masallar anlatılıyor. Lakin gerçekte milletin devleti artık yok olma aşamasına geldi; bu durumu fark etmek gerekiyor.

Modernleşme sürecindeki devrimler, aslında toplum üzerinde hiçbir etki yaratan bir yapı kurmuş değil. Ülkenin sosyolojisini değiştiren şebekeler, bu durumu derinleştirirken, milletin devleti yok olmuş durumda.

Şu an, popülist ideolojiler ve yeni milliyetçi akımlar, Türkiye’yi tehlikeli bir çıkmaza sürüklemektedir. İslami merkez, entelektüel, siyasal ve sosyal boyutlarıyla birlikte yitirilmiş durumdadır.

Bu noktada, derin düşünmek ve uzun soluklu okumalar yapmak, Türkiye’nin geleceği için son derece kritik bir hale gelmiştir.

“`

Related Posts

Nefes Kredisi başvuruları başladı, bu bankalardan yapılacak

Ekonomik kriz nedeni ile zor durumda olan KOBİ’lere sağlanacak Nefes Kredisi için başvurular başladı. Haberi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) duyurdu. TOBB’dan yapılan açıklamaya göre Nefes Kredisi başvuruları Ziraat Bankası, Halkbank …

Spot piyasada elektrik fiyatları! (08 Temmuz 2025)

Enerji Piyasaları İşletme AŞ verilerine göre, spot elektrik piyasasında işlem hacmi bugün düne göre yüzde 4,3 artarak 2 milyar 304 milyon 885 bin 960 lira oldu. Gün öncesi piyasada bir megavatsaat elektriğin fiyatı, yarın için en yüksek 19.00-22.00 …

Merkez Bankası, Paybull Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para AŞ’nin faaliyet iznini iptal etti

Merkez Bankası, Paybull Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para AŞ’nin faaliyet iznini iptal etti

Resmi Gazete’de yayımlandı: Çatalca’da dev arsa satılıyor

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Resmi Gazete’de yayımlanan ilanlarla İstanbul, Konya, Niğde ve Sivas’ta toplam yüzbinlerce metrekarelik arsa satışları için düğmeye bastı. En dikkat çekici satış ise İstanbul Çatalca’da 155 milyon TL bedelle gerçekleşecek olan 103 dönümlük arsa için açılan ihale oldu.

Merkez Bankası’nın dolarla imtihanı! Yine 40’a merdiven dayadı

Siyasi operasyonların artmasıyla birlikte dövize olan talep de yükseliyor. Hafta sonu CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında dava açılması haftanın ilk işlem gününde piyasalara yansıdı. Borsadaki endeksler düşerken dolara olan talep arttı. Dolar serbest piyasada 40 liraya merdiven dayadı.

Piyasalar faiz indirimine odaklandı! Altın ve borsa yatırımcıları dikkat: ‘Yeni zirveleri görebiliriz’

Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’da sert yükseliş yaşanırken, altın fiyatlarındaki dalgalanma da dikkat çekti. Son 1 haftada borsa %9.2 oranında değer kazanırken, gram altın fiyatı son 1 haftada 75 TL değerlendi. Fiyatlar halihazırda 4 bin 300 TL seviyelerinin altında. Özellikle piyasalarda faiz beklentileri fiyatlamaları şekillendiriyor. Peki borsada sert çıkış sürecek mi? Gram altın için yeni tahminler neler? Piyasalara dair tüm merak edilenler haberin detayında…